İnsan haklarından dem vuran ülkelerin masumların idamına yönelik sessizliği ve eylemsizliğini kınıyoruz

Tahran, İRNA- Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, dünyada insan hakları savunucu ülkeleri eleştirerek, ''İnsan haklarından dem vurn ülkelerin masumların idamına yönelik sessizliği ve eylemsizliğini kınıyoruz'' dedi.

Pazartesi günü Yüksek Gençlik Şurası toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Reisi, masumların infazına ilişkin olarak, Batılı ülkelerin çifte standart uygulamalarını ve insan hakları kavramının araçsal olarak kullanılmasını eleştirdi.

yanı sıra insan hakları iddiasında bulunan ülkelerin sessiz ve hareketsiz kalmasının, bu konudaki ikiyüzlülüklerinin bir göstergesi olduğunu da kaydetti.

İnsan hakları savunucu olduklarını iddia eden ülkelerin insan hakları kavramını siyasi sömürü olarak seçtiklerine değinen Reisi, ''Uluslararası kuruluşlar ve özgür medya ve ilgili kurumlar insan haklarnın ihmaline karşı suskunluklarını bozmalı" diye ekledi.

Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları Kurulu, Suudi Arabistan tarafından 81 kişinin idam edilmesini kınayarak, "Uluslararası örgütlerin bu eyleme karşı sessiz kalması, insan hakları kavramını siyasi emelleri için ve bağımsız devletlere karşı bir koz olarak kullanmaktaki ikiyüzlülüğünün bir göstergesidir" ifadesini kullandı.

İnsan Hakları Kurulu, insan hakları iddiasında bulunan ülkelerin ve uluslararası örgütlerin bu tür eylemlere sessiz ve eylemsiz kalmasından duyduğu derin üzüntüyü dile getirerek, bu sessizliğin onların siyasi sömürgecikleri ile ikiyüzlülüklerinin bir işareti olduğunun altını çizdi.

İnsan Hakları Kurulu'nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

''Suudi liderliğindeki koalisyonun Yemen'deki saldırganlığının başlamasından ve 370 binden fazla sivilin doğrudan ve dolaylı olarak hayatını kaybetmesinden yedi yıldan fazla bir süre geçti. Bu cinayetin çeşitli boyutlarının araştırılması için çağrıda bulunuyoruz.

Suudi liderliğindeki koalisyon tarafından altyapı ve iletişim, tıp ve sağlık merkezlerinin yaygın şekilde tahrip edilmesi, Yemen'i insan haklarından dem vuranların iddialarını değerlendirmek için bir laboratuvara dönüştürdü. Sahte insan hakları savunucularının kayda değer sessizliği ve pasifliği ve bazen sadece görevi ortadan kaldırmaya yönelik etkisiz eylemleri, Yemen'i bir insan ve insanlık katliamına çevirmiş durumda.

Suudi Arabistan, işlenen suçlarla ilgili herhangi bir sorumluluk veya hesap verebilirlikten yoksun olduğu böyle bir ortamda, egemenliği altındaki topraklarda bir kez daha yaygın insan hakları ihlalleri ve yetki suiistimalleri gerçekleştirdi. 8 Yemen vatandaşı ve 40 El-Katif sakini de dahil olmak üzere 81 kişinin toplu olarak infaz edilmesi, haklarındaki suçlamaları ciddi şekilde sorgulayarak keyfi infaz olarak nitelendirilebilecek siyasi ve ideolojik bir çözüme dönüştürdü.

İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları kurulu olarak bu insanlık dışı eylemi reddederken, tüm ülkelerin ve uluslararası ve bölgesel insan hakları yetkililerinin dikkatini bu yaygın cinayete çekmek istiyoruz.

BM İnsan Hakları Konseyi'ne üye devletlerin bu toplu katliamın çeşitli boyutlarını herhangi bir siyasallaştırmadan, araçsal ve çifte standarttan uzak bir şekilde araştırmalarının beklendiğinin altını çizeriz. İnsan Hakları Konseyi Özel Raportörlerinin, özellikle de yargısız, keyfi veya acil infazlar Özel Raportörü'nün, olayla ilgili derhal kapsamlı bir soruşturma yürütmesi beklenmektedir. Tüm uluslararası insan hakları mekanizmalarının ve ülkelerin, bu tür yaygın ve sistematik temel insan hakları ihlallerinin tekrarlanmamasını sağlamak için mevcut araç ve kapasitelerini kullanmaları beklenmektedir''.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı Cumartesi günü 81 kişinin "Yanlış düşüncelere, sapkın inançlara sahip olmak, IŞİD, El Kaide ve Ensarullah Yemen ile istihbarat işbirliği yapmak ve kamu güvenliğine karşı hareket etmekle" suçlamalarıyla idam edildiğini duyurmuştu.

Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish

1 Persons

İlgili haberler

yorumunuz

You are replying to: .